Noninvaziv mekanik ventilasyon sırasında PaCO2 düzeyinde düşmeyi etkileyen ventilatör dışı faktörlerin belirlenmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: SEÇİL TAŞYÜRK DEMİR

Danışman: GÜL GÜRSEL

Özet:

Bu çalışma, hiperkapnik solunum yetmezliği ile yoğun bakım ünitesine kabul edilen hastalarda NİV başarısını etkileyen ventilatör dışı faktörlerin tespit edilmesi amacıyla yapıldı. Bu prospektif kohort çalışmasına GÜTF Göğüs Hastalıkları YBÜ? ye Ocak 2010-Kasım 2012 tarihleri arasında hiperkapnik solunum yetmezliği ile kabul edilen 41 hasta alındı. Bu hastalar en az 96 saat takip edildi. İlk 72 saatte PaCO2?de ?10mmHg düşüşün olduğu hastalar başarılı (Grup 1), olmadığı hastalar ise başarısız (Grup 2) kabul edildi. NİV tedavisi alan hastalarda PaCO2 düşüşü üzerinde yaş, APACHE II skoru, enfeksiyon belirteçleri, bronkospazm, kalp yetmezliği, tiroid fonksiyonları ve ölü boşluk solunumunun (VD/VT) etkisine bakıldı. Çalışmaya alınan 41 hastanın 28?i Grup 1 de, 13?ü Grup 2 de yer aldı. Gruplar arasında ventilatör parametreleri açısından fark bulunmadı (p>0,05). Başarılı olan hastaların daha genç (p:0,048), başlangıç PaCO2 düzeyi (p<0,0001), serbest T3 değeri (p:0,045) ve EF?si (0,004) daha yüksek , 1. gün (p:0,043), 2. gün (p:0,039) ve 3. gün (p:0,015) ölü boşluk solunumu daha düşük, stabil dönem (p:0,013), 1. gün (p:0,017) ve 2. gün (0,025) % beklenen FEV1 değerleri ile stabil 76 dönem (p:0,002), 3. gün (p:0,046)ve 4. gün (p:0,017) % FEV1/FVC oranının daha düşük olduğu görüldü. Başarısız olan hasta grubunda ise 1. (p:0,014) ve 3. (p:0,031) gün ölçülen CRP düzeyininde yüksek olduğu görüldü. NİV başarısını öngören faktörlerine baktığımızda başlangıç PaCO2 (OR:1,59 GA%95:1,1-2,3 p:0,014), sT3 (OR:12 GA%95:1,51-101 p:0,019) ve VD/VT (OR:1,23 GA%95:1,01-1,52 p:0,048) değerlerinin bağımsız risk faktörleri olduğu tespit edildi. Bu çalışmanın sonuçları hiperkapnik solunum yetmezliğinde NİV tedavisine beklenen cevabın alınamadığı durumlarda hastalarda ölü boşluk solunumuna neden olabilecek faktörlerin, tiroid fonksiyonlarının ve bronkodilatör tedavinin yeniden gözden geçirilmesinin yararlı olabileceğini düşündürmüştür.