Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: FATİH KOKOÇ
Danışman: Cevriye Gencer
Özet:
Serbest bölgeler, özellikle uluslararası ticari faaliyetlerin artırılması amacıyla kurulan, bünyesinde faaliyet gösteren firmalara çeşitli teşvikler ile muafiyetler tanınan özel bölgelerdir. Serbest bölgelerin kuruluş amaçları doğrultusunda faaliyet gösterebilmesi ve geleceğe yönelik doğru kararlar alabilmesi için, benzer mal veya hizmet üreten kamu veya özel organizasyonlarda da olduğu gibi, performanslarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, 2017 yılına ait veriler ışığında, Türk Serbest Bölgeleri etkinliği, parametrik olmayan yöntemlerden Veri Zarflama Analizi (VZA) ve parametrik yöntemlerden Stokastik Sınır Analizi (SSA) ile değerlendirilmiştir. Karar verme birimi (KVB) olarak Türkiye'de faaliyette bulunan 18 Türk Serbest Bölgesi seçilmiş olup, girdi olarak firma başına düşen istihdam rakamı ile kullanılan alan başına düşen yatırım miktarı, çıktı olarak ise dış ticaret hacmi dikkate alınmıştır. VZA yöntemi uygulanırken çıktı odaklı CCR ve BCC modellerinden faydalanılmış, oluşturulan modeller DEA-SOLVER programı ile çözülmüş ve her iki modele göre elde edilen sonuçlar kıyaslanmıştır. Bununla birlikte, etkin olmayan bölgelerin etkin olabilmek adına referans almaları gereken bölgeler ile potansiyel iyileştirme rakamları da paylaşılmıştır. SSA yönteminde ise, aynı girdi ve çıktılarla üretim fonksiyonu olarak Cobb-Douglas üretim fonksiyonu dikkate alınmış olup, stokastik sınır modelinin oluşturulmasında ve katsayıların belirlenmesinde FRONTIER 4.1 programından faydalanılmıştır. Ayrıca, SSA yöntemi ile elde edilen katsayıların anlamlılığı sınanmış, hata terimi bileşenleri yorumlanmış ve modelde anlamlı bir teknik etkinsizlik olduğu görülmüştür. Son olarak, hem VZA-CCR ve VZA-BCC modelleri ile hem de SSA yöntemi ile elde edilen etkinlik skorları birlikte değerlendirilmiş ve her iki yönteme göre elde edilen sonuçların birbirlerinden çok farklı olmadığı anlaşılmıştır.