İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen Türklerin İngilizce konuşma isteğini etkileyen unsurlar üzerine bir çalışma


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Akbar Rahimi Alishah

Danışman: PAŞA TEVFİK CEPHE

Özet:

Dil öğrenenlerin, konuşma isteksizliği ve sessizliği, ikinci dil ya da yabancı dil kurumlarında öğretmenler için asıl sorundur. Genel olarak öğrencilerin sözlü sınıf etkinliklerine katılımlarının yanı sıra onları teşvik eden ya da engelleyen unsurlar, iletişimsel dil öğretiminin gelişinden bu yana büyük tartışma konusu olmuştur. İletişimsel dil öğretimi yöntemi öğrencilerin bireysel farklılıklarının önemini, aynı zamanda onların iletişimsel becerileri için ana anahtar gibi vurguluyor. Bununla birlikte, iletişimdeki vurgulamaya rağmen Türkiye'de dil öğrenenler, İngilizce çalışmak için öğretmenler ve öğrencilerin her ikisi tarafından destek bulan bir çare gibi uygun tüm fırsatlara rağmen sessiz kalmayı tercih ediyor gibi görünüyorlar. Mevcut çalışma Türkiye'nin dört farklı şehrindeki dört farklı üniversitede yürütüldü(Ankara, Konya, Samsun ve Çanakkale). Çalışma öğrencilerin ne kadar İngilizce konuşmaya istekli olduğunu ve fırsatları olduğunda İngilizce iletişim kurup kuramayacağını görmeyi hedeflemiştir. Aynı zamanda bu çalışma onların iletişim kurmadaki istekliliğini etkileyebilecek üç bireysel farklılık unsurlarını ve bu değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Cinsiyet değişkeninin etkisi de cinsiyet farklılığının etkisinin her bir grupta önemli ölçüde farklı olup olmadığını görmek için araştırıldı. Çalışma, nicel ve nitel veri birikiminin ve analiz yöntemlerinin birleştirildiği karma bir model kullanmıştır. Anketler ilk önce 282 İngilizce dil öğretmenliği öğrencilerinden toplandı. Anketi cevaplayan katılımcılar arasından 15 öğrenci nicel sonuçları genişletmek ve detaylandırmak için görüşülmek üzere seçildi. Çalışma sonuçları İngilizce yabancı dil öğrencilerinin; düşük iletişim istekliliğine, düşük kendiliğinden algılanan iletişimsel beceriye, yüksek iletişim endişesine ve az oranda dışa dönük kişiliğe sahip olduklarını gösterdi. Öğrencilerin iletişim istekliliği doğrudan kendiliğinden algılanan iletişimsel beceri ile ilgili ve kendiliğinden algılanan iletişimsel beceri verilere istinaden kesin en iyi öngörücü. Farklılık dikkate değer olmasa da cinsiyet farklılığı öğrencilerin iletişim istekliliği oranını etkiliyor. Bulgular, dil öğretmenlerinin, sınıf içinde öğrencilerin iletişim istekliliğini yaratan tüm ilgili unsurların bağlılığı konusunda uyanık olmaları gerektiğini ileri sürmekte. Bu bulgulardan yola çıkılarak, iletişim istekliliğini artırmak üzere İngilizce öğretmek ve öğrenmek için eğitimsel çıkarımlar önerildi