Doğum Haftasına Göre İri Doğmuş Bebeklerin Puberte Öncesi Dönemde Metabolik Sendrom Ve Bileşenleri


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Leman Tuba Karakurt

Danışman: PEYAMİ CİNAZ

Özet:

Metabolik Sendrom, temelinde obezitenin bulunduğu insülin direnci, HT, dislipidemi ve AKŞ nin normal değerlerden yüksek olmasıyla karakterize bir durumdur. MS nin önemi erişkinlerde ölüm sebeplerinin başında gelen kardiyovasküler hastalıkların öngörüsünde kullanılabileceği düşüncesi ve obezite ve Tip 2 DM ile olan ilişkisidir. Son zamanlarda doğum ağırlığıyla MS ve bileşenlerini araştırmaya yönelik yayınlar artsa da kısıtlı sayıdaki bilgiler çocukluk çağına dikkat çekememektedir. Bu nedenle çalışmamızda DHİ doğmuş olanların çocukluk çağında MS ve bileşenleri açısından sıklığı incelenmiştir. Araştırma kapsamında 59 u DHİ, 58 i DHU grubunda olan 117 çocuk (%53 erkek ve %47 kız) incelenmiştir. Yaş ortalaması 7,49±1,05 yıldır. Çalışmaya katılan çocuklardan DHİ doğmuş olanların DHU doğmuş olanlara göre VA, boy, VKİ, bel ve kalça çevresi ortanca değerleri anlamlı daha yüksek saptanmıştır. Kan değerlerinden total kolesterol, LDL ve HDL kolesterol değerleri de anlamlı yüksek bulunmuştur. Trigliserid değerleri ise DHU doğanlarda anlamlı daha yüksek saptanmıştır. AKŞ, HOMA-IR, açlık insülin, AST ve ALT ortanca değerleri açısından ise iki grup arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Ayrıca DHİ doğmuş olanlarda obezite sıklığı daha yüksek saptanmıştır. HT ve insülin direnci görülme sıklıkları açısından fark saptanmamıştır. Hipertrigliseridemi sıklığı ise DHU doğmuş olanlarda daha yüksek saptanmıştır. DHİ doğmuş olanların MS prevalansı DSÖ kriterlerine göre %3,4, Cook ve ark. kriterlerine göre %11,9; UDF kriterlerine göre %1,7 ve AKB kriterlerine göre %0 oranında saptanırken DHU doğmuş olanlarda bu oran sırasıyla %12,1; %10,3; %0 ve %1,7 saptanmıştır. Diğer grupların kriterlerine göre ise her iki grupta da MS vakalarına rastlanmamıştır. Metabolik Sendrom için genel kabul görmüş bir tanı bütünlüğü olmadığından farklı kaynaklara göre farklı sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu farklı sonuçlardan da anlaşıldığı gibi çocukların hangi kaynağa göre MS olarak değerlendirileceği netlik kazanmamıştır. MS tanısında kullanılan bileşenlerin çocuklar için netleşmesi gerekmektedir. Ayrıca farklı sonuçların ortaya çıkması henüz gün yüzüne çıkarılamamış kişisel, genetik ve çevresel faktörlerin de MS ve bileşenlerinin gelişiminde rol oynadığını kuvvetle düşündürmektedir. İri doğmuş olmanın uzun ömürlü sonuçlarının olduğu çalışmamızın sonuçlarında da görülebilmektedir. Ayrıca DHİ doğmuş olmanın MS gelişimi açısından risk oluşturduğu yorumuna çalışmamızın sonuçlarıyla ulaşılabilmektedir. Bu nedenle her pediatristin halk sağlığı stratejilerini göz önünde tutarak DHİ doğmuş olanların takibinde dikkatli olması gerekmektedir.