Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2010
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Hakan ÖZGÜL
Danışman: VOLKAN SİNCİ
Özet:Giris ve Amaç: TAA cerrahisinde spinal kord iskemisine bağlı olarak gelisen, parapleji ve paraparezi postoperatif dönemde hastaların hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen en önemli nörolojik komplikasyonlardır. Bu komplikasyonların olmaması veya en azından azaltılması amacıyla birçok koruyucu yöntem gelistirilmistir. Maalesef bu koruyucu yöntemlerin hiçbirisi tek basına yeterli olmamaktadır. Spinal kordun kros klemp esnasında iskemiden farmakolojik olarak korunması veya farmakolojik ajanlarla spinal kordun iskemiye toleransının arttırılması ve daha güvenli bir kros klempleme zamanı sağlanması, iskemireperfüzyon hasarının farmakolojik olarak önlenmesi veya siddetinin azaltılması amacıyla birçok ajan kullanılmıs olup, halen rutin klinik kullanıma geçmis, bütün otörler tarafından kabul edilen bir farmakolojik ajan bulunmamaktadır. Bu çalısmanın amacı bir prostasiklin analoğu olan iloprostun, spinal kordu iskemi reperfüzyon hasarına karsı koruyucu etkilerini ve iloprost’a askorbik asit ekleyerek koruyucu etkiye katkısını arastırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalısmada, toplam 28 adet, ağırlığı 2300-2700 gr olan, beyaz yeni zellanda tavsanı kullanıldı. Renal arterlerin hemen üzerinden buldog klemplerle 30 dakikalık aortik oklüzyon uygulanarak, iskemi olusturuldu. Denekler, sham grubu (n:7), kontrol grubu (n:7), iloprost grubu (n:7), iloprost + askorbik asit grubu olmak üzere 4 gruba ayrıldı. Aortik oklüzyon uygulanan gruplarda oklüzyon öncesi, oklüzyonun bitiminde ve reperfüzyonun 6.saatinde ve 24. saatinde biyokimyasal parametreler (nöron spesifik enolaz, S100 β) için kan örnekleri alındı. 48. saatte tarlov skalasına göre deneklerde nörolojik değerlendirme yapıldı. Nörolojik değerlendirme sonrası yüksek doz ketamin + xylazine ile sakrifiye edilen hayvanların torakolomber seviyeden çıkarılan spinal kordları, iskemik hücre değisiklikleri açısından elektron mikroskobisi ile histopatolojik olarak değerlendirildi. Nörodejenerasyon açısından yapılan incelemede spinal kord nöronlarındaki çekirdek, organeller düzeyinde hasarlanma ve ödem, myelinli sinir liflerinin yapısal dejenerasyonu, aksonem yapısı ve perikapiller ödem değerlendirildi. Bulgular: Gruplar arasında nörolojik değerlendirmede anlamlı fark saptanmıstır. (p<0.05) Gruplar arasında yapılan histopatolojik değerlendirmede istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıstır. (p<0,001) Bu çalısmanın, histopatolojik değerlendirme sonucunda, iloprost ve askorbik asitin, iskemi ve reperfüzyon sonucu gerçeklesen doku ödemini azalttığı ve askorbik asitin kapiller, iloprostun ise nöronal ödemi azaltmada etkin koruyucu olduğu saptanırken, her iki ajanında organel düzeyinde koruyucu etkiye sahip olmadıkları kanısına varıldı. Biyokimyasal parametrelerden S100β sonuçları değerlendirildiğinde sham grubu haricindeki gruplarda 6. saatte S100β değerleri pik yapmıs olup, 24.saatte iloprost ve askorbik asit grubunda anlamlı değisiklik görülmezken, kontrol grubunda minimal düsme görülmüstür. İloprost grubunda ise 24. saatteki S100β değerinde anlamlı düsme görülmekte olup, histopatolojik ve nörolojik değerlendirmelerle korelasyon göstermektedir. Bu da iloprostun spinal kordu koruyuculuğunu desteklemektedir. NSE değerleri bizim çalısmamızda, histopatolojik ve nörolojik değerlendirme sonuçlarıyla korelasyon göstermemektedir. Bunun sebebi olarak iloprost ve iloprost + askorbik asit grubundaki histopatolojik değerlendirme sonuçlarına göre iloprostun ve askorbik asidin organel düzeyde koruyuculuğunun olmadığı yalnızca perikapiller ve perinöral ödemi azaltarak iskemi reperfüzyon hasarını azalttığı görülmektedir. Bu durumda organel hasarına sekonder olarak NSE değerlerinin yüksek çıktığını düsünmekteyiz. Sonuç: Yapılan deneysel çalısmanın istatistiksel analiz sonuçları, iloprost grubunda ve iloprost + askorbik asit grubunda nörolojik ve histopatolojik sonuçların kontrol grubuna göre anlamlı olduğu ve deneklerin bundan yararlandığını göstermektedir. Sonuç olarak iskeminin öncesinde ve reperfüzyonun baslangıcında intravenöz iloprost ve askorbik asit uygulamasının, spinal kordun korunmasında faydalı olduğu, bu uygulamanın diğer koruyucu metodlarla kombine edilmesinin TAA cerrahisi uygulanan hasta grubunda nörolojik komplikasyon görülme sıklığını azaltacagı kanısındayız.