Di-N Bütil Fitalat' ın (DBP) uterus endometriyumu üzerine etkisi ve Resveratrol' ün olası koruyucu özelliğinin çeşitli mikroskobik yöntemlerle incelenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: DİLA ŞENER

Danışman: ÇİĞDEM ELMAS

Özet:

Resveratrol (3, 5, 4 - trans- trihidroksistilben), doğada üzüm kabuğunda yüksek miktarda bulunan, antioksidan özelliği güçlü bir bileşiktir. Organizma üzerinde birçok olumlu biyolojik etkileri bulunan, resveratrol ün uterus endometriyum katmanı üzerinde de; fitoöstrojenik, kanser karşıtı etkileri olduğu belirtilmiştir. DBP, plastikleştirici olarak kullanılan fitalik asit esteridir ve endokrin bozucu kimyasallar içerisinde yer alır. Üreme sistemi ve birçok organ üzerinde hasara neden olduğu belirtilmiştir. Uterus endometriyum katmanı üzerinde endojen östrojeni taklit ettiği, gebelikte uterus desidualizasyonunu azaltarak düşüklere neden olduğu, endometriyum kalınlığını arttırıcı etkileri belirlenmiştir. Çalışmamızda, endokrin bir bozucu olan Di-n-bütil fitalat ın (DBP) uterus ta oluşturabileceği hasarlarda bir antioksidan olan Resveratrol ün olası koruyucu etkilerinin immünohistokimyasal yöntemlerle incelenmesi amaçlanmıştır. Wistar Albino cinsi, 36 adet, 20 günlük dişi sıçan; kontrol, 500 mg/kg/gün DBP, 1000 mg/kg/gün DBP, Çözücü (Karboksimetilselüloz, 10 ml/kg), 500 mg/kg gün DBP+20 mg/kg/gün Resveratrol, 1000 mg/kg/gün DBP+20 mg/kg/gün Resveratrol olacak şekilde 6 gruba ayrılmıştır (n=6). Uygulamalar 30 gün süresince gavaj yolu ile yapılmıştır. C-kit tutulumunun, kontrol grubunda epitelde apikal hücre zarında, bez epitel hücreleri ve stromada oldukça yoğun, kan damarlarında belirgin olduğu görülmüştür. 500 mg/kg/gün DBP grubunda endometriyum yüzey epitelinde ve bez epitel hücrelerinde yoğun olduğu görülmüştür. 1000 mg/kg/gün DBP grubunda epitel altı stromada oldukça yoğun olduğu gözlemlenmiştir. Epitel, bez epiteli ve epitel altı stromada en belirgin C-kit ifadelenmesinin CMC grubunda olduğu ilgiyi çekmiştir. 500 mg/kg/gün DBP+Resveratrol grubunda, stromal tutulumun azaldığı, bez epitelinde boyanmanın zar düzeyinde olduğu belirlenmiştir. 1000 mg/kg/gün DBP+Resveratrol grubunda ise bez epiteli hücreleri, stromal hücrelerde ve kasta yoğunluğun orta dereceli olduğu ayırt edilmiştir. ER-α tutulumunun, kontrol grubunda yüzey ve bez epitelinde orta dereceli, stromada bazı hücrelerde ve perimetriyumda yoğun olduğu görülmüştür. 500 mg/kg/gün DBP grubunda, apikal hücre sitoplazmasında daha yoğun olduğu görülmüştür. 1000 mg/kg/gün DBP grubunda, fonksiyonel tabakaya ait stromal hücrelerde ağırlıklı olduğu görülmüştür. CMC grubunda bezlerde ve fonksiyonel tabakada yoğun olduğu belirlenmiştir. 500 mg/kg/gün DBP+Resveratrol ile 1000 mg/kg/gün DBP+Resveratrol grubunda kontrol grubuna benzer tutulum dikkat çekmiştir. TUNEL pozitif hücreler, kontrol grubunda yüzey ve bez epitelinde normal düzeyde, stromada ise yoğun olarak izlenmiştir. 500 mg/kg/gün DBP ve 1000 mg/kg/gün DBP grubunda arttığı görülmüştür. CMC grubunda en yüksek sayıda belirlenmiştir. 500 mg/kg/gün DBP+Resveratrol grubunda kontrol grubuna eşdeş olarak görülmüştür. 1000 mg/kg/gün DBP+Resveratrol grubunda, 500 mg/kg/gün DBP+Resveratrol grubuna göre daha fazladır. Bu bulguların sonucunda; DBP nin dokuda doza bağımlı olarak artan hasar oluşturduğu, resvaratrol ün ise bu hasara karşı dokuda olası koruyucu bir etkisinin olabileceği, 500 mg/kg/gün DBP+Resveratrol grubunda daha etkin olmasına karşın, 1000 mg/kg/gün DBP+Resveratrol uygulanan grupta yetersiz kalması ise hasar durumuna göre doz bağımlı olarak kullanılmasının olumlu etkisini artırabileceği kanısına varılmıştır.