İnternet Destekli Uygulanan Görev Temelli Öğrenim Metodunda Öğrencilerin Öğretmenin Görev ve Sorumluluklarına İlişkin Tutumları


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Ulaş Koçak

Danışman: SEMRA SARAÇOĞLU

Özet:

Tek başına teknoloji eğitimin geliştirilmesi için yeterli değildir ancak teknoloji hem öğrenim hem de öğretim için yeni kaynaklar sunmaktadır. Teknolojinin eğitimi entegre olması eğitimin doğasını değiştirmektedir; dolayısıyla okulların, öğretmenlerin ve öğrenenlerin de rolleri değişmektedir. Okullar artık öğrenenlerin ve öğretmenlerin bir sınıf içinde bir araya geldiği yerler olmaktan ve tek bir ders kaynağının kullanılıp, bir müfredatın sıkı sıkıya takip edildiği yerler olmaktan çıkmış; öğrenenlerin ve öğretmenlerin belirledikleri hedefleri başarmak için toplandıkları yerler haline gelmiştir. Bununla beraber, öğretmenler artık sınıftaki tek lider olmaktan çıkmış ve öğrenmeyi kolaylaştıran ve rehberlik eden aktörler haline dönüşmüşlerdir. Öğrenciler de kendi öğrenme sorumluluklarını almak suretiyle daha bağımsız ve aktif hale gelmişler ve o pasif tüketici rolünü terk etmeye başlamışlardır. Artık aktif katılım, grup çalışmalarına dahil olma, ve öğrenen-öğretmen arasındaki sürekli iletişim becerileri günümüzün kilit becerileri haline gelmiştir. Tüm bu beceriler işbirlikçi eğitimi akla getirmektedir ve bu bağlamda, iletişimsel öğrenmenin uzantısı olan, Görev Temelli Öğrenme (GTÖ) tüm bu gereksinimleri ve ihtiyaçları karşılayan imkânlar sunmaktadır. Son yıllarda, GTÖ' nün öğrenenin motivasyonuna etkileri ve farklı dil becerilerindeki yarattığı farklılıklar farklı çalışma ortamlarında, genellikle üniversitelerin hazırlık sınıflarında, çalışılmıştır. Ancak, GTÖ'de web uygulamalarını, hazırlık sınıfları dışında da, kullanan öğretmenlerin görev ve sorumluluklarının öğrenciler tarafından nasıl algılandığına dair çalışmalar yapılmamıştır. Bu bağlamda, bu çalışma lisans birinci sınıf öğrencilerinin rolleri algılayışlarına bir bakış açısı getirmeyi hedeflemektedir. Bu bakış açısını getirebilmek adına, karma yöntemli bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Nicel veriler elde edebilmek adına iki bölümden oluşan bir anket uygulanmış, sonrasında da, bir nitel veri toplama aracı olarak, katılımcılarla görüşmeler yapılmıştır. Sonuçlar bu tür uygulama yapılan sınıflarda öğrencilerin öğretmenler tarafından dikkatle dinleniyor ve seslerine kulak veriliyor olmalarını talep ettikleri; mümkün olan her zaman diliminde öğrenen-öğretmen ilişkisinin kurulması gerektiğini düşündükleri ortaya koymuştur. Öğrenciler öğretmenlerinin, danışılan/rehber' kişi olarak sabır, esneklik, yeni fikirlere açık olma ve kişisel farklılıkların farkında olma gibi üstün özellikler göstermelerini beklemektedirler. Ayrıca karar verme konusunda tek aktör olmalarını istemeseler de öğretmenlerinin grup çalışmalarındaki bireysel performansların takip edilmesi ve katılımda isteksiz davranan/çalışmaya katkı vermeyen öğrencileri bu sürece dahil etme hususunda etkili ve kararlı adımlar atmalarını beklemektedirler.