Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: ÖZDEN SEÇKİN GÖBÜT
Danışman: GÜLTEN TAÇOY
Özet:Romatizmal mitral darlık azalan sıklığına rağmen önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olmaya devam etmektedir. İzole MD hastalarının bir kısmında sol ventrikül sistolik fonksiyonlarının kötüleşebileceği artık bilinmektedir. Ancak bu duruma neden olan faktörler ve bu disfonksiyonun hangi evrelerde başladığı aydınlatılamamıştır. Sağ ventrikül sistolik fonksiyonu ise MD için prognostiktir ve bu bozukluğun, klinik konjesyon bulguları oluşmadan daha önce meydana geldiği bilinmektedir. Üç boyutlu BTE yöntemi ile elde edilen deformasyon analizlerinin, ventrikül sistolik disfonksiyonlarını subklinik düzeyde değerlendirebildiği kanıtlanmıştır. Ancak MD hastalarında bu yöntem ile sağ ve sol ventrikül fonksiyonları araştırılmamıştır. Bu çalışmada 3B-BTE yöntemi ile hafif ve orta MD hastalarında sağ ve sol ventrikül sistolik fonksiyonlarının deformasyon analizlerinin yapılması ve kontrol grubu ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmamıza 18 yaş ve üzerinde, izole hafif mitral darlık tanılı 20 hasta (MKA= 1,0-1,5 cm²) ve orta mitral darlık tanılı 20 hasta (MKA=1,5-2 cm²) ile bazal karakteristik özellikleri eşleştirilmiş sağlıklı 20 gönüllü olmak üzere toplam 60 hasta dahil edildi. Tüm hastaların her iki ventrikül için elde edilen üç boyutlu veri setlerinden; benek takibi ekokardiyografi yöntemi ile sol ventrikül global uzunlamasına strain, sol ventrikül burulma, sağ ventrikül serbest duvar global uzunlamasına strain ve IVS global uzunlamasına strain ölçümleri analiz edildi.BULGULAR Hastaların Modifiye Simpson yöntemi ile ölçülen sol ventrikül EF, sağ ventrikül FAD ve TAPSE değerleri normal aralıkta ve istatistiksel olarak benzerdi. Ancak benzer EF değerlerine rağmen SoV GUS ölçümleri gruplar arasında anlamlı oranda farklıydı. Kontrol grubu sağlıklı hastalarda %23,3±2,08, hafif darlık hastalarında %18,9±1,3 , orta darlık grubunda ise %17,5±1,8 ölçüldü. (p<0,001) SoV burulma değerleri de gruplar arasında anlamlı oranda farklıydı. MD ile takipli hastalarda, MD ciddiyeti ile korele olarak, daha yüksek burulma değerleri mevcuttu. (p<0,001) SaV analizi ile ölçülen IVS GUS değerleri de darlık hastalarında anlamlı olarak düşük ölçüldü. Kontrol grubu hastalarda %23±2,98 , hafif darlık hastalarında %20±2,6 , orta darlık grubunda ise %17,1±2,9 ölçüldü. (p<0,001) SaV serbest duvar GUS değerleri ise sadece orta MD grubu ile kontrol grubu karşılaştırıldığında anlamlı olarak farklıydı. SONUÇ MD ile takipli hastalarda daha düşük sol ventrikül global uzunlamasına strain ve daha yüksek sol ventrikül burulma değerleri ölçülmüştür. Sol ventrikül global uzunlamasına strain değerlerinin düşük olmasına rağmen; MD ile takipli olan hastalarda EF’nin normal saptanıyor olması, burulmanın artışı ile açıklanabilir. Sağ ventrikül analizlerinde de GUS değerleri MKA ile korele olarak azalmıştır. Bu korelasyon serbest duvar GUS değerlerinden ziyade, mitral aparat ile direk temas eden IVS GUS değerlerinde daha güçlüdür. Bu durum hemodinamik etkilerin yanı sıra romatizmal sürecin de sağ ventrikül fonksiyonunu etkilediğini desteklemektedir.Sonuç olarak verilerimiz hafif-orta MD hastalarında subklinik SaV ve SoV sistolik disfonksiyonu olduğunu ve 3B-BTE yöntemi ile bu disfonksiyonunun tespit edilebileceğini destekler niteliktedir