Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Arş. Gör. Dr. Zarifa Abdullayeva
Danışman: MÜGE AYDOĞDU
Özet:Giriş: İnterstisyel akciğer hastalıkları (İAH) farklı klinik seyir, prognoz gösteren, solunum yetmezliğine yol açan bir hastalık grubudur. Bu nedenle erken tanı büyük önem taşır. Günümüzde yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (YÇBT) İAH tanı ve takibinde altın standarttır ancak yüksek maliyet ve radyasyon maruziyeti gibi dezavantajları vardır. Amaç: Bu çalışmada, İAH tanısında ve ağırlığının belirlenmesinde anamnez, fizik muayene ve PA AC grafisi ile birlikte noninvaziv, kolay ulaşılabilir, radyasyon maruziyeti riski taşımayan toraks ultrasonunu ve ultrason elastografi tanı yöntemlerinin YÇBT yerine kullanılıp kullanılamayacağını araştırmakamaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Prospektif, gözlemsel kohort çalışması. Eylül 2018-Nisan 2019 tarihleri arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’ndeizlenen erişkin hastalardan interstisyel akciğer hastalığı şüphesiyle araştırılanlar “İAH grubu”; her hangi bir İAH dışı nedenle takip edilenler “kontrol grubu” olarak çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalar akciğer ultrasonu ve ultrason elastografi ile incelendi. Ultrason ile tespit edilen B çizgileri, elastogram renk dağılımları ve strain ratio değerleri, solunum fonksiyon testi, 6 dakika yürüme testi, fizik muayene, akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografibulguları ile karşılaştırıldı. İstatiksel analizler IBM SPSS versiyon 23 kullanılarak yapıldı. Bulgular:Yaş ortalamaları 62±13 yıl olan, 55 hasta “İAH grubu” ve 19 hasta “kontrol grubu” olarak çalışmaya alındı. İAH grubunda B çizgileri (%76), kontrol grubunda AB çizgileri (%63) üstünlük oluşturuyordu vearalarındaki fark anlamlı bulundu (sırasıyla, p=0,001; p=0,001). B çizgi sayısı ile bal peteği (p=0,001; 84 r=0,580), traksiyon bronşektazisi (p=0,001; r=0,573), septal kalınlaşma (p=0,001; r=0,569), Warrick skoru (p=0,001; r=0,550) arasında pozitif korelasyon ve istatiksel anlamlı ilişki tespit edildi. İAH ve kontrol grubunun strain ratio değerleri arasında istatiksel anlamlı ilişki saptanmadı (p=0,692). Elastogram renk dağılımında İAH grubunda mavi renk (%74; p=0,001), kontrol grubunda mavi yeşil renk eşit derecedeydi (%68; p=0,001). Mavi renk baskın olan hastalarda Warrick skoru, FEV1/FVC (%) anlamlı derecede daha yüksek (p<0.05), DLCO (%) değeri sınırda anlamlı daha düşüktü (p=0.066). Ultrasonografinin, YÇBT’ye göre İAH tanısını %61 doğruluk, %85 duyarlılık ile saptadığı ama özgüllüğünün %16 gibi düşük olduğu belirlendi. PA AC grafisive ultrasonografi birliktedeğerlendirildiğinde ise %70 doğruluk, %65 duyarlılık ve %76 özgüllük ile tanı konabileceği saptandı. Sonuç: İnterstisyel akciğer hastalıklarının tanısında ve ağırlığının belirlenmesinde konvansiyonel toraks ultrasonografisi ve ultrason elastografi henüz altın standart tanı yöntemi olan YÇBT’ye alternatif yöntemler olarak kabul edilemezler. Ancak yeni ve kapsamlı çalışmalarla birlikte teknolojinin ilerlemesi, ölçüm tekniklerinin netleşmesi yakın gelecekte İAH erken tanı ve takibinde ultrason ve ultrason elastografinin yerinin daha net ortaya konmasını sağlayacaktır. Anahtar kelimeler:İnterstisyel akciğer hastalıkları, akciğer, ultrason, elastografi, strain ratio, B çizgileri, yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi, Warrick skoru