LEED sertifikalı bir yapının çevresel sürdürülebilirlik stratejileri kapsamında etik açıdan değerlendirilmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2024

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Mine SAĞLAMCI

Danışman: Aysu Aktaş

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Günümüzde ekolojik kriz gittikçe derinleşmekte, büyük çevresel problemlerle birlikte etik problemleri de beraberinde getirmektedir. Sürdürülebilirliği konu edinen mimarlığın bu problemlerle yüzleşerek birtakım önerilerde bulunması elzemdir. Sürdürülebilir mimarlığın görevi bu açıdan mekânı ve yapıyı yerel-bağlamsal-çevresel stratejilerle beraber bir bütün olarak düşünmektir. Bu çalışmada, yeşil aklama olasılığına karşı koruma sağlarken mimarlığın etik boyutunun ne anlam taşıdığı ve bunun sürdürülebilirlikle birlikte nasıl düşünülebileceği ele alınmak istenmiştir. Bunun için Harries’in geliştirdiği kuramsal şema izlenerek süsleme-dekorasyon ayrımında ortaya konan “decorated shed” eleştirisinden hareket edilmiştir. Harries’in düşüncesinde ethos öğeleri barındıran süsleme, 19. yüzyılla birlikte yerini birtakım bağlamdan kopuk, anlamsız öğelere bırakmaya başlamıştır. Harries bu değişimi “decorated shed” kavramıyla açıklayarak mimarlık ethos’unu vurgulamaktadır. Bu ethos mimarlıkta yapının çevreyle, kullanıcılarıyla kurduğu ilişkiye işaret etmektedir. Harries’te mimarlık bir ethos taşıyıcısı, bir anlam alanı olarak düşünülür. İnsanların dünyada var olma biçimini ifade eden ethos günümüzde çevre krizi ile birlikte sürdürülebilirlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu düşüncenin sürdürülebilir mimarlıkta da karşılık bulduğunun, birtakım kesişme noktaları taşıdığının iddia edildiği bu çalışmada, sürdürülebilirliğin Türkiye’deki iklim bölgelerine göre yerel-bağlamsal çevresel stratejilerini ele almaya çalışmıştır. Bu stratejilerin bölgesel bağlamlara göre analiz edilmesi mimarlığın etik boyutudur. Yapılan mekânsal çalışmaların çok boyutlu çevresel süreçleri gözetmesi gerekmektedir. Bu açıdan, bu çalışmada sürdürülebilirliğin mekânsal-bağlamsal anlamda yerel çevresel stratejileri belirlenmiş ve bu stratejilerin gözetilip gözetilmediği sıcak-nemli bölgesinde LEED Platin sertifika sahibi bir yapı üzerinden ele alınmıştır. Çevresel tasarım stratejileri merceğinden yürütülen analiz, binanın pasif tasarım uyumunda eksiklikler sergilediği belirli kategoriler tespit edilmiştir. Ayrıca uyumlu görülen alanlarda dahi uyum düzeyinin optimalin altında olduğu gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, Harries’in teorik çerçevesinde bahsi geçen etik anlayışının sürdürülebilir mimari bağlamında ele alındığında kullanışlı olabileceğine ve bu sayede sürdürülebilir olma durumuna katkı sağlayabileceğine işaret edilmektedir.

Anahtar Kelimeler : Sürdürülebilirlik, yeşil aklama, etik, çevresel tasarım stratejileri