İskelet ve kalp kası dokusunda yaşa bağlı değişikliklerin immünohistokimyasal ve Western Bloting yöntemleri kullanılarak karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Güleser Göktaş

Danışman: DENİZ ERDOĞAN

Açık Arşiv Koleksiyonu: AVESİS Açık Erişim Koleksiyonu

Özet:

Yaşlanma süreci doğumla birlikte başlayan, zamana koşut artarak organizmanın ölümüne neden olan hücresel değişimlerin tümüdür. Yaşlanma sırasında belirli dokularda azalan ya da artan moleküllerin ve bu moleküllerin etki düzeneklerinin belirlenmesi bu sürecin işleyişini anlamamıza önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu nedenle çalışmamızda, Tip I Kollajen, FGF-2, IGF-I ve GDF-8' in iskelet ve kalp kasında, değişik yaş gruplarında immünhistokimyasal ve Western bloting yöntemleri kullanılarak, SEM ve TEM bulgularıyla da desteklenerek karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızda, doğum öncesi ve sonrası farklı yaş gruplarından, her grupta 6 adet sıçan olacak şekilde 5 grup oluşturuldu. Gruplar kas gelişiminde önemli olabilecek günler dikkate alınarak, doğum öncesi grubu (20. gün), yenidoğan grubu, 1 aylık grup (prepubertal evre), 6 aylık grup (erişkin evre) ve 12 aylık grup (yaşlılık dönemi başlangıcı) olarak belirlendi. Tüm gruplarda Tip I Kollajen, FGF-2, IGF-I ve GDF-8 immünreaktiviteleri belirlendi. Western blot analizi ise iskelet ve kalp kasında tüm gruplarda Tip I Kollajen için değerlendirildi. Tüm bulgular SEM ve TEM incelemeleriyle desteklendi. Çalışmamızda kalp kasında da iskelet kasına benzer olarak, Tip I Kollajen ifadesinin yaşa koşut artış gösterdiği belirlendi. FGF-2 ifadesi ise, iskelet ve kalp kasında yenidoğan grubunda yoğundu. IGF-I immünreaktivitesinin 6 aylık grupta sarkolemma ile çekirdek dışındaki belirsizliği dikkati çekti. GDF-8 ifadesinin tüm gruplarda morfogenez tamamlanana değin aşamalı olarak arttığı görüldü. Sonuç olarak tüm bu bulgular ışığında, iskelet ve kalp kası gelişiminden itibaren yaşa koşut farklılık gösterdiği düşünülen önemli moleküllerin, çeşitli yöntemlerle değerlendirildiği, SEM ve TEM bulgularıyla desteklenen çalışmamızda, iskelet kasının kalp kasına karşın yaşlanma sürecini daha etkin yaşadığı, kalp kasının ise erişkin dönemden sonra yaşlılık dönemine değin kendini stabilize ettiği kanısına varılmıştır. Bu bulgular iskelet kasının istemli ve düzenli olmayan çalışmasına karşın kalp kasının istemsiz ve düzenli çalışmasının bir sonucu olarak değerlendirilmiştir.