Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Öğrenci: SELMA PAMUKÇUOĞLU
Danışman: AYLAR POYRAZ
Özet:Ependimomlar, nadir görülen heterojen nöroepitelyal malign tümörlerdir. Çocuklarda daha sık görülür ve prognozları oldukça kötüdür. Ependimomlarda, derecelendirmenin prognostik öngörü ve tedavi yaklaşımını yönlendirmedeki kısıtlılığı nedeniyle ve farklı lokalizasyonlarda tümör gelişimine neden olan farklı kök hücrelerin saptanmasıyla birlikte moleküler çalışmalar başlamıştır. DNA metilasyon profili çalışmaları ile ependimomlar lokalizasyona spesifik 9 moleküler subgruba ayrılmıştır. Bu gruplardan biri olan "RELA füzyon pozitif ependimom" 2016 yılı DSÖ sınıflamasına giren tek moleküler gruptur. ST lokalizasyonda görülmektedir. Çoğunlukla çocuklarda saptanmakla birlikte erişkinlerde de gösterilmiştir. Kötü prognozla ilişkilidir. NF-Kb sinyal yolağıyla ilişkili olan bu füzyon geni, çeşitli teröpatik çalışmalar için hedeftir. Çalışmamızda Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'nda 2006-2017 yılları arasında tanı almış 110 ependimom olgusu yaş, histolojik tümör tipi, grade, lokalizasyon, rezeksiyon durumu, nüks gelişimi ve genel sağ kalım açısından incelendi. Tümör dokularında immünhistokimyasal olarak ki-67, p53 ve EMA ekspresyonuna bakıldı. Ayrıca hazırlanan tümör doku mikrodizinine RELA FISH boyaması yapılarak RELA füzyon gen varlığı araştırıldı. Tüm parametreler birbiriyle karşılaştırıldı ve prognostik anlamları değerlendirildi. İmmünhistokimyasal olarak ki-67 proliferasyon indeksi ile nüks ve genel sağ kalım arasında anlamlı ilişki saptanırken, p53 ile her ikisiyle de anlamlı ilişki bulunamadı. ST yerleşimli, grade 2 ependimomu olan çocuk hastada ve grade 3 anaplastik ependimomu olan erişkin hastada olmak üzere 2 olguda break apart FISH probu ile RELA füzyon gen varlığı saptandı. Her iki olguda da ki-67 ve p53 ile yüksek oranda boyanma görüldü. PF ve SP yerleşimli hiçbir olguda RELA gen füzyon varlığı görülmedi. RELA gen füzyon varlığı; lokalizasyon bağımlı, tümör derecesinden bağımsız ve kötü prognozla ilişkili moleküler bir belirteçtir. Ancak az sayıda vakada görüldüğü için, bu değerlendirme referans merkezler tarafından yapılmalıdır. Kolay uygulanabilir immünhistokimyasal markerların belirlenmesi için seri çalışmalar gereklidir.