Örtük Büyüme Ve Örtük Sınıf Modelleri: Bireysel İyi Oluş Durumu Üzerine Prospektif Bir Alan Uygulaması


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2021

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Esra SÖZER

Danışman: NİLÜFER KAHRAMAN

Özet:

Bu çalışmada, birey-içi ve bireyler-arası değişim eğrilerini tanımlama, bu eğrileri açıklamada kullanılabilecek yordayıcı değişkenleri belirleme ve bu eğrilerde kategorik farklılıklar var ise bu farklılıkların örtük gelişim sınıfları olup olmadığını test etmede kullanılabilecek birey merkezli boylamsal bir ölçme yöntemi çalışılmıştır. Bu amaçla Örtük Büyüme ve Örtük Sınıf Büyüme modelleri tanıtılmış, bu modeller ile yapılabilecek psikometrik analizleri içeren ölçme yöntemi üç aşamalı olarak tasarlanmış ve tekrarlı gözlemleri içeren bir araştırmada toplanan bireysel iyi oluş verilerine uygulanarak bulgulara sunduğu katkılar açısından tartışılmıştır. Bireysel iyi oluş verileri, 154 üniversite öğrencisinin bireysel iyi oluş durumlarının bir akademik dönem boyunca gösterdiği değişim örüntülerinin çalışıldığı dört haftalık tekrarlı gözlemleri içeren boylamsal bir uygulamadan alınmıştır. Analizin ilk iki aşaması, sürekli örtük değişkenleri içeren Örtük Büyüme Modelleri ile gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada verideki değişime en iyi uyum sağlayan değişim eğrisi şeklinin belirlenmesi için koşulsuz modeller (doğrusal-Model 0 ve kuadratik-Model I) tanımlanmıştır. Değişim eğrisi şekli için Model 0’ın veriye daha iyi uyum vii gösterdiği belirlenmiş ve bireysel iyi oluş değişim eğrisi şeklinin doğrusal olduğu, dört haftalık zaman dilimi içinde azalma eğilimi gösterdiği ve büyüme faktörlerine (kesişim ve eğim) ait varyansların anlamlı olduğu belirlenmiştir. İkinci aşamada, bu varyans kaynaklarını incelemek amacıyla zamanla değişen uyku kalitesi, dayanıklılık (yılmazlık) ve stres değişkenleri yordayıcı değişkenler olarak doğrusal modele eklenerek koşullu modeller oluşturulmuş ve bu yordayıcı değişkenlerin dört zaman noktası üzerindeki etkileri kontrol edilmiştir. Tanımlanan ilk koşullu modelde (Model II) sadece uyku kalitesinin etkisi kontrol edilirken, ikinci modelde (Model III) uyku kalitesi ve dayanıklılık değişkenlerinin etkisi ve üçüncü modelde (Model IV) uyku kalitesi, dayanıklılık ve stres değişkenlerinin etkisi birlikte kontrol edilmiştir. Hesaplanan model uyum indeksleri, parametre kestirimlerine ait standart hata değerleri ve açıklanan varyans oranları Model IV’ün veriye en iyi uyum sağlayan model olduğunu göstermiştir. Bulgular, bireysel iyi oluş değişiminin zaman içinde azalma gösterdiğini (Model 0) ve yordayıcı değişkenlerin etkisi kontrol edildiğinde (Model IV) bu azalmanın hızının zaman içinde arttığını göstermektedir. Üçüncü aşamada, örneklem içerisinde örtük gelişim sınıflarının var olup olmadığının belirlenmesinde sürekli ve kategorik örtük değişkenleri birlikte modellemeye izin veren Örtük Sınıf Büyüme Analizi kullanılmıştır. Örtük gelişim sınıfları içindeki sınıf-içi varyansın eşit olduğu varsayılarak bireysel iyi oluş değişim eğrileri için bir sınıflı, iki sınıflı ve üç sınıflı modeller test edilmiştir. Bir sınıflı modele bir sınıf daha eklenmesi ile model uyumunda iyileşme gözlendiği ancak iki sınıflı modele bir sınıf daha eklemenin model uyumunu iyileştirmediği gözlenmiştir. Bireysel iyi oluş değişim eğrilerini tanımlamada, örneklemde homojen örtük sınıfların olma durumu modele eklenince, Model IV’te gözlenen azalmanın sadece birinci örtük sınıfta yer alan bireylerde gözlendiği bulunmuştur. Birinci örtük sınıfta yer alan bireylerin bireysel iyi oluş başlangıç ortalamasının daha düşük olduğu ve ikinci örtük sınıftan bu noktada farklılaştığı gözlenmiştir. Araştırmanın sonuçları en genelde, bireysel iyi oluş durumları ile ilgili bireysel değişimin, hızının ve bu değişimi ve hızını etkileyen özelliklerin gücünün örneklemdeki tüm bireyler için aynı olmadığını göstermektedir. Bu çalışmanın sonuçları, değişim örüntülerinin tanımlanmasında ve bu örüntülerdeki birey-içi ve bireyler-arası farklılıkların nicelleştirilmesinde boylamsal ölçme modelleri kullanılmasının önemini ve boylamsal istatistiksel yöntemleri içeren psikometrik modellerin yapılan çıkarımlara getireceği katkıları örneklendirir niteliktedir.