Tezin Türü: Yüksek Lisans
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2018
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Ali Çetinkaya
Danışman: SAFİYE SARICI BULUT
Özet:Bu çalışmanın amacı, ergenlerin kendini toparlama gücü düzeyleri ile öznel iyi oluşu artırma stratejilerini arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmanın bir başka amacı, kendini toparlama gücü düzeylerinin bazı değişkenlere göre (cinsiyet, yaş, anne-baba eğitim durumu, algılanan gelir düzeyi, kardeş sayısı, aile bütünlüğü, akademik başarı, algılanan akademik başarı ve okula ilişkin düşünceler) farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemektir. Çalışma grubu 2017-2018 eğitim öğretim yılında Afyonkarahisar ili genelinde lise öğrenimine devam eden 14-18 yaşları arasındaki 248 kız (%47,2) ve 277 erkek (%52,8) olmak üzere toplam 525 lise öğrencisinden oluşmaktadır. Veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen Demografik Bilgi Formunun yanında, Psikolojik Sağlamlık ve Ergen Gelişim Ölçeği (WestEd, 1999; Gizir, 2006), Ergenler İçin Öznel İyi Oluşu Artırma Stratejileri Ölçeği (Eryılmaz, 2010a) kullanılmıştır. Araştırma genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modelindedir. Verilerin çözümlenmesinde SPSS 21.0 (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 21,0 paket programından yararlanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde ise bağımsız t-testi, bağımsız örneklem tek yönlü varyans analizi ve Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısı analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre lise öğrencilerinin öznel iyi oluşu artırma stratejileri ile kendini toparlama gücü düzeyleri arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca araştırmada lise öğrencilerinde kendini toparlama gücü düzeyi anne-baba eğitim durumuna, akademik başarıya, aile bütünlüğüne ve kardeş sayısına göre farklılaşmazken, cinsiyete, yaşa, ekonomik düzeye, algılanan akademik başarıya ve okula yönelik tutuma göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Çevreye pozitif tepki vermek öznel iyi oluşu artırma stratejisinin kendini toparlama gücü düzeyi ile pozitif yönlü en yüksek ilişkiye sahip olduğu görülmüştür.