Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, -, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: HATİCE DAĞLI
Danışman: Hacer Elif Dağlıoğlu
Özet:
Bu araştırma okul öncesi öğretmenlerinin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgi düzeylerini belirlemek ve bunun okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların matematik yetenekleri ve matematiği sevme düzeyleri üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma 2016-2018 eğitim öğretim yılları arasında Kahramanmaraş ili Dulkadiroğlu ve Onikişubat ilçelerinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bağımsız anaokullarına ve ilkokul/ortaokul bünyesindeki anasınıflarına devam eden 54-66 ay grubu çocuklar ve onların öğretmenleri ile gerçekleştirilmiştir. Ön uygulamada 150 öğretmen ve 100 çocuk; esas uygulamada ise 150 öğretmen ve 600 çocuk ile çalışılmıştır. Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgisi, çocukların matematik yeteneği ve matematiği sevmeleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlandığından, çalışma genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modeline örnektir. Çalışmada çocukların matematik yeteneği, çocukların matematiği sevmeleri ve öğretmenlerinin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgileri düzeylerini hesaplamak için betimsel istatistik yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda dört ayrı veri toplama aracı kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen ‘Genel Bilgi Formu’, ‘Okul Öncesi Öğretmenlerinin Matematiğe İlişkin Pedagojik
vi
Alan Bilgisi Ölçeği’ ve ‘Çocuklar İçin Matematik Sevme Ölçeği’, çocukların matematik yeteneklerini belirlemek üzere “TEMA 3’’kullanılmıştır. Toplanan verilerin içerik analizi araştırmacı tarafından yapılmış ve elde edilen veriler SPSS 22 ve Mplus 7.4 paket programları ile değerlendirilmiştir. Çalışmada öncelikli olarak ‘Okul Öncesi Öğretmenlerinin Matematiğe İlişkin Pedagojik Alan Bilgisi Ölçeği’ ve “Çocuklar İçin Matematik Sevme Ölçeği’ için geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış ve yapılan istatistiksel hesaplamalar sonucunda her iki ölçeğin de geçerli ve güvenilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bulgularda öğretmenlerin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgilerinin genellikle alt ve alt düzeyin altında olduğu; çocukların matematik yetenek ve matematiği sevme düzeylerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgi düzeylerinin görev yaptıkları kurum türüne ve mesleki kıdem yıllarına göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği bulunurken, mezun oldukları okul türü ve çalıştıkları yaş grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuştur. Çocukların matematik yeteneği incelendiğinde cinsiyet, okul öncesi eğitimi alma süresi, kardeş sayısı, anne ve baba öğrenim düzeyi ve sınıfta matematik merkezi bulunma durumuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık göstermediği; bununla birlikte çocukların matematik yetenek puanlarının 54-60 ay grubu çocukların lehine olmak üzere istatistiksel olarak anlamlı farklılık gösterdiği ortaya çıkmıştır. Çocukların matematiği sevme düzeyleri incelendiğinde ise yaş, okul öncesi eğitimi alma süresi, kardeş sayısı, baba öğrenim düzeyi, sınıfta matematik merkezi bulunma durumu ve öğretmenlerin matematik etkinliklerine yer verme sıklıklarının çocukların matematiği sevme düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık yaratmadığı bulunmuştur. Çocukların matematiği sevme düzeylerinde cinsiyet ve anne eğitim düzeyine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca bu araştırmada yapılan korelasyon analizi sonucunda öğretmenlerin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgileri ile çocukların matematik yeteneği ve matematiği sevmeleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olmadığı bulunurken çocukların matematik yeteneği ile matematiği sevmeleri arasında istatistiksel olarak pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Son olarak araştırmada çocukların matematik yeteneği, matematiği sevmeleri ve öğretmenlerin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgilerinin çocuk ve öğretmenlerin demografik özellikleri tarafından nasıl yordandığını test etmek için doğrusal regresyon modeli kullanılmıştır. Çocukların matematik yeteneğinin %10’nunu öğretmenlerin deneyimi ile çalıştıkları kurum türünün yordadığı; çocukların matematiği sevme düzeylerinin % 1’ini anne eğitim düzeyinin açıkladığı; öğretmelerin matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgilerinin %20’sinin mezun oldukları okul türü, çalıştıkları kurum türü, deneyimleri, çalıştıkları çocuk sayıları ve matematik etkinliğine yer verme sıklıkları tarafından istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yordandığı bulunmuştur.
Anahtar Kelimeler : Okul öncesi eğitim, matematik eğitimi, matematiğe ilişkin pedagojik alan bilgisi, matematiği sevme, matematik yeteneği